Düşüncelerini Yönlendir – Sohbet Hattı
Düşünceleri durdurmak diye bir şey yoktur. Ancak onları yönlendire biliriz. Çünkü sevgili sohbet hattı kullanıcıları hayatımıza kötü şeyleri hatalı düşüncelerimiz ile çekiyoruz. Bazen beklentilerimiz gerçekçi değildir, bazen yaptıklarımız yeterli değildir, bazen de nasip değildir. Ve biz hayal kırıklığı yaşarız. Keyfimiz kaçar, canımız sıkılır, canımız yanar. İşte bu arada ne yaptığımız çok önemli. Hemen bir şeyler yiyip rahatlamaya çalışmak ve acıdan kaçmak yerine, bir yetişkin gibi davranıp neler olduğunu biraz daha iyi anlaya bilmek için çaba harcamak gerekiyor. Sıkıntı sanki hiç bitmeyecekmiş gibi gelir insana, oysa en büyük acıların bile zamanla etkisi azalır. Zamanla hükmünü yitirir. Çünkü hayat durağan değildir, sürekli yeni olaylara, yeni durumlara, yeni yorumlara gebedir. Hep ya da Hiç Düşüncesi: Bu düşünce hatası olayları, durumları iki kutuplu bir biçimde algılamakla ilgilidir. Siyah ya da beyaz olan düşünce stilinde gri renklere yer verilmez.
Örneğin: Örnekler:
“Çok sayıda kitap okuyor olabilirim ama yavaş okuyorum.”
“Ufak bir detay istediğim gibi olmazsa tüm yaptıklarım çöpe gider”
Sıkıntıyı oluşturan bu düşünce biçimidir. Sıkıntının ne olduğundan biraz bahsedecek olursak; genel olarak bir karışıklığın ya da bozukluğun yol açtığı, sürekliliği olan ruhsal yorgunluk hali olarak tanımlanabilir. Aslında çok kere bir belirsizlik söz konusudur. Kişi bir şeyler istiyordur fakat ne istediğini bilememektedir. Bu durumdan dolayı sıkıntı, depresyondan farklıdır. Çünkü depresyondaki kişi hiç bir şey istememekte ya da isteyeceği şeylerin kendine iyi gelmeyeceğine inanmaktadır.
İçsel sıkıntıların çözümleri için, içeride oluşan gerginliklere odaklanmamızda fayda vardır. Çünkü bu gerginlikler, gerilimlerden sonra içimizde oluşan boşluklardan oluşur. Bu boşluklarda insanlara sıkıntı verir. Sevgili okuyucu, sen sıkıntıdan sohbet hattı sayesinde kurtula bileceğini biliyorsun.
Bunu kabul ederek, sıkıntılı anlarınızda şunları yapmakta fayda vardır:
1- Sıkıntınızı hissederek oturun. Sıkıntınıza odaklanın, algılayın.
2- Sıkıntıyı en çok nerenizde hissediyorsunuz? Çoğu zaman göğsümüzdedir ama omuzlarımızda, karnımızda ya da başka bir yerde de olabilir. Elinizi hissettiğiniz yere koyun ve anlamaya çalışın.
3- Bedeninizin size verdiği mesajı dinleyin. Hangi sıkıntıya benziyor, hangi deneyiminizde buna benzer bir sıkıntınız olmuştu? Kendi kendinize o günlerin geride kaldığını, artık daha olgun olduğunuzu hatırlatın. Bedeninizi, bu sorunun aslında küçük bir şey olduğunu ve geçmişin geçmişte kaldığını ikna edene kadar bu diyaloğa devam edin.
4- Hemen bir sohbet hattı partneri seç kendine ve konuşmaya başla.
1301 total views, 1 today